TARİHÇE
Alaplı'daki yerleşimin M.S. olduğunu iddia edebiliriz. Bunun aksine 15 kilometre mesafedeki Kdz. Ereğlisi'nde ilk yerleşim M.Ö 560-500 yıllarına kadar uzanır. -Tarih kitaplarına göre Alaplı'nın ilk sakinleri Henetler dir. Daha sonra bölge, Biritanya'lılar, Frikya'lılar, Yunan'lılar, Pers'ler, Romalı'lar, Selçuklular ve Osmalıların hakimiyetine girmiştir. 17 Nisan 1315.' -1851`de Alaplı`nın Yazici Zade Hüseyin Bey tarafından idare edildiğini Takvim-i Vekayi, 7 Zilhicce 1267 s. görmekteyiz. Alalplı o zamanlar Kastamonu Vilayeti, Bolu Sancağı Kazası durumundadır. Kazalar o sıralarda ayanlar (Arapçada göz önde gelen...Osmanlı Devleti nde taşradaki nufüslu ailelere verilen resmi unvan) tarafından idare edilmektedir. İstanbul ile sürekli olarak çatışan Yazici Zade Hüseyin Bey, hükümet tarafından aşar (aşar: ürün ve kazanç üzerinden bir tür ödeme ya da vergi biçiminde ayrılan pay) gelirleri bahane edilerek hakkında dava açılır ve Meclis-i Vala-yı Ahkam-ı Adliye tarafından mahkum edilir ve başka bir yere sürülmesi kararlaştırılır. Hazırlanan evrak o dönemin Osmanlı Padişahı 1. Abdulmecid tarafından onaylanır. Yazicı Zade Hüseyin Bey kısa bür süre sonra Alalplı' dan uzaklaştırılır... (Kesin olmamakla birlikte büyük bir olasılıkla bu uzaklaştırma Yugoslavya`nın Prictine şehrine oldu! Yazıcı Zade Hüseyin Bey buradaki görevini bitirdikten sonra Gelibolu üzerinden memleketi Alaplı ya tekrar geri dönmüştür) Yazıcı Zade Biraderlere ait bir belge Yazıcı Zade Hüseyin Beyin Mezarı-1- Yazıcı Zade Hüseyin Beyin Mezarı-2- Yazıcı Zade Hüseyin Beyin Zevcesi Hatice Hanım`ın Mezar taşı Alaplı ve köylerinde soy secereleri - Alaplı`ya ilk yerleşenler (Yazıcı Zade Hüseyin Beyin seceresiyle ilgili: Yazıcı Zade Hüseyin Beyin seceresini cıkarmak için calışmalara başladık fakat bu çalışma oldukca zahmetli olacağa benzemekte. Bu nedenle şu ana kadar olan çalışmayı yayımlamakta bir sakınca görmemekteyiz. Bu konuda bize yardımcı olmak istiyorsanız, size şimdiden teşekkür ediyoruz) Yazıcı Zade Hüseyin Beyin seceresi -Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı ve Eski Saray Alaplı odunu ile ısınıyordu.. -Osmalı Deniz Donanması'nın gemileri Alaplı' da bulunan Orhan Dağları ve bu sıradağa bağlı dağlardan kesilen odunlardan yapılmıştır... - Orhan Dağları ve bu sıradağa bağlı dağlardan kesilen odunlar, arabalar ve su yolu ile Alaplıya indirilmiş ve burada kereste ve odunluk olarak ayrılmış. Bunların büyük bir kısmı deniz yolu ile Istanbul' a nakledilmiş.
Geçmişteki bu yoğun ticari ilişkisi beraberinde bölgedeki dengeleri hassas bir duruma sokarken, Alaplıyı yöneten kişiler ile İstanbul arasında gizli bir çatışmayı da beraberinde getirmiş. Odun işinin zahmetli olması ve yi gelir getirmesi alan ile satan arasında her zaman sorun olmuştur. Bu sorunları aşmak için İstanbul Hükümeti dönem dönem tezkireler yayınlamıştır. -Alaplı merkezde geçmişte Rum ve Ermenilerin yaşadığı bilinir. Müslüman ve yerli halk buraya Alaplı derken , Rumlar Alaplı'yı Samakol olarak adlandırmışlardır. -Ermeniler sanatkarlıkla uğraşırken, Rumlar'da bölgede ticaretle uğraşmışlardır. -Bölge tarihi eserler bakımından zayıf olduğu gibi,. tarihe geçmiş büyük şahsiyetler de yetiştirememiştir. Adet ve analeleri geleneksel, foklörik ögeleri zayıftır. Çevreye Selçuklular ve Osmanlıların sonrası ışık tutmaktadır. Alaplı'ya bağlı köylerin isimleri, Osmanlı Ordusu'nda ki çavuşların, sanatkarların, imamlar ve şeyhlerin adlarıyla anılır. -Alaplı' nın ismi:-Alaplı adı tarih içinde degişik şekillerde geçmektedir. Gerek ve Latin kaynaklarindaki adı Keles ve Cales olarak verilmiştir. Ne anlama geldiğinin araştirilmasi gerekmektedir. Alaplı kelime yapısı bakımından ilk etapta acaip ve manasız gelebilir. Ama bölgenin tarihi biraz incelendiğinde Alaplı isminin, Osmanlı Padişahı Orhan Bey'in komutanlarından Ali Alp den geldiği üzerinde eğilimler çoğalır. Alaplı'ya yakın olan Akçakoca, Karamürsel, Konuralp bölgelerinin ismlerinin de Orhan Beyin komutanlarından olan kişilerin isimlerinden geldiği bilinmektedir. Bu komutanlar Osman Beyin oğlu Orhan Bey'in emriyle Sakarya, Düzce, Akçakoca ve Alaplı bölgelerini Osmanlı beyliğine katmışlardır. Bu nedenle Alaplı isminin Ali Alp dan gelme ihtimali oldukça yüksektir. -Osmanlı topraklarına katılan Alaplı bölgesine yerleştirilen Türk boylarının kadınları, kırsal alanda çifçilik yapmışlar, yetişdirdikleri meyve ve sebzeleri Alaplı'nın içinde oturan Ermeni ve Rum'lara satmışlardır. Mallarını satmak için merkeze inen Türk boyları kadınlarını çarşıya sokmamışlar, 'kadınlar pazarı' diye bölünmüş ve yanlız Rum ve Ermeni kadınlarının alışveriş yaptığı yere bırakmışlardır. Bu gelenek günümüzde hala sürmektedir. Hafta içersinde çarsamba günleri bostanında yetişdirdiği meyve sebzesini köylü kadınları eski pazar yerinde bulunan alanda satmaktadır. Alaplı' da büyük yangın -Merkez cami 1812 yılında yapılmıştır. -Alaplı 1927 de nahiye olmuştur. -1946 yılında merkez okulu açılmıştır. -İlk banka 1958 yılında açılmıştır. -Alaplı Belediyesi 1966 yılında kurulmuştur. -Alaplı'da Gündem ismiyle ilk gazete 1989 yılında yayımlanmıştır.